Sultan Üçüncü Selimin yanında yetişmiş olan
Sultan İkinci Mahmud ondan etkilenmiş, padişahlığı döneminde de ıslahatlar
yapmanın gerekliliğine inanmıştı. Askeri ve İdari alanda ıslahatlar yapmaya
çalışan Sultan İkinci Mahmud, Sekban-ı Cedit adı verilen yeni bir askeri teşkilat
kurdu (14 Ekim 1808). Ancak yeniçeriler kendilerine tehlike olabilecek alternatif bir
askeri kuvvet istemiyorlardı. Ayaklanarak Sekban-ı Cedit'in kaldırılmasını
sağladılar.
Eşkinci adı verilen yeni bir askeri teşkilat kuran Sultan İkinci Mahmud'a karşı yeni
bir yeniçeri ayaklanması oldu. Sultan İkinci Mahmud, artık Osmanlı Devleti için
kanayan bir yara haline gelen yeniçeri ocaklarını Vaka-i Hayriye adı verilen olayla
ortadan kaldırıldı (15 Haziran 1826). Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra, onun
yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adı verilen yeni bir askeri teşkilat oluşturuldu.
Yapılan yeniliklerin merkezden uzakta bulunan valiler ve idareciler tarafından da
benimsenmesi gerektiğine inan Alemdar Mustafa Paşa, Sultan Mahmud döneminde Ayanlarla
Sened-i İttifak'ı imzaladı. Buna göre ayanlar merkeze sadık kalacak ve yenilik
hareketlerini destekleyecek, padişahlar da ayanların elde etmiş oldukları hakları
tanıyacaktı. Sened-i İttifak ile ayanlar padişahın mutlak otoritesine karşı siyasi
bir meşruiyet kazanmış oluyorlardı. Padişah otoritesinin başka herhangi bir güçle
ortaklık kabul etmesi mümkün değildi ve Osmanlı idari yapısının hem ruhuna, hem de
tabiatına aykırıydı. Bu sebeple zaten ölü doğan Sened-i İttifak çok uzun
ömürlü olmadı. Kısa bir süre sonra Sultan İkinci Mahmud, idareyi tamamen eline
alarak ayanları bir bir ortadan kaldırarak merkezi otoriteyi güçlendirmeye
çalışmıştır.
Sadece askeri alandaki yeniliklerle bir yere varılamayacağını düşünen Sultan
İkinci Mahmud, Divan Teşkilatı'nı kaldırarak onun yerine Bakanlıklar (nazırlık)
kurdu. 30 Mart 1838'de Sadrazamlık makamına "Başvekalet", Sadrazama
"Başvekil" denilmesi kararlaştırıldı. Ölen ya da azledilen devlet
memurlarının mallarına el konması anlamına gelen "Müsadere" usulünü
kaldırdı. Ayrıca devlete ıslahat hareketlerinde yardımcı olmak, yeni teklifler
getirmek, memurların terfi ve yargılanmasıyla uğraşmak üzere Darü'ş Şuray-ı
Bab-ı Ali kuruldu.
Sosyal alanda da bazı yenileşme hareketlerine ve ıslahatlara girişen Sultan İkinci
Mahmud, 3 Mart 1929'da kıyafet değişikliği hakkında bir ferman yayınlandı. İlk
Türk gazetesi Takvim-i Vekayi yayın hayatına başladı (1 Kasım 1831). Medreselerin
yanında Avrupalı tarz eğitim veren yeni okullar açıldı ve Avrupa'ya öğrenciler
gönderildi.
Posta teşkilatının kurulması ve Karantina uygulaması da yine Sultan İkinci Mahmud
döneminde gerçekleştirildi. Avrupalı tüccarlarla rekabet edebilmeleri için Türk
tüccarlara gümrük kolaylıkları getirildi. İlk nüfus sayımı yapıldı. Bu sayım
sonucunda Anadolu'da 2.500.000'dan fazla, Rumeli'de de 1.500.000 erkek vatandaşın
yaşadığı tespit edildi.
Ülke içinde ve dışında yapılacak seyahatlar için, bazı esaslar kabul edildi. Buna
göre ülke içinde seyahat yapacak yurttaşlar Mürur Tezkiresi (geçiş belgesi)
taşıyacaklar, ülke dışına çıkacak yurttaşlar da Hariciye Nezaretinden (Dış
İşleri Bakanlığı) pasaport alacaklardı. |