Rusya 1739 yılında imzalanan Belgrat
Antlaşması'ndan sonra, Osmanlı Devleti'ne savaş açmamış, ama Balkanlar'da ve diğer
bölgelerde Türk düşmanlığı yapmaya devam etmişti. Rusya ve Osmanlı Devleti
arasındaki barış dönemi 1768'de başlayan Lehistan sorunu ile yeniden bozuldu.
Osmanlı Devleti on altıncı yüzyılın ikinci yarısından beri Lehistan krallığına
seçilecek kişilerin Avusturya ve Rusya yanlısı olmamasına özen göstermiş bu konuda
da başarılı olmuştu. Ancak bu dönemde Osmanlı Devleti Rusya'nın Lehistan işlerine
müdahalesini engelleyecek güce sahip değildi.
Rusya'nın Stanislas Pontovoski'yi zorla kral seçtirip, Lehistan'a asker sevk ederek
halkı sindirmeye çalışması üzerine Lehistan'da ayaklanan halk, Osmanlı Devleti'nden
Bar Konfederasyonu aracılığı ile yardım istedi. Tüm bu gelişmeler üzerine zaten
Rusya'ya savaş açma taraftarı olan Sultan Üçüncü Mustafa harekete geçti. 8 Ekim
1768 tarihinde Rusya'ya savaş açıldı.
Ruslar beş koldan saldırıya geçtiler. Kafkasya, Gürcistan, Ukrayna ve Baserabya'yı
istilaya başladılar. Otuz bin kişilik bir Rus ordusu Kartal Ovasında 180.000 kişilik
Osmanlı ordusunu bozguna uğrattı. Savaş tüm şiddetiyle devam ederken Rus Çariçesi
İkinci Katerina boş durmuyor, Osmanlı Devleti'ni içten karıştırmaya
çalışıyordu. Ayrıca İngilizlerin nezaretinde bir donanma hazırlatıp Cebeli Tarık
Boğazı'ndan Akdeniz'e göndermişti. Çariçe İkinci Katerina'nın bu faaliyetleri
kısa süre de sonuç verdi. Rumlar Mora'da bir isyan başlattı. Hüsamettin Paşa'nın
donanmayla birlikte Akdeniz'de
ilerlemesi üzerine Ruslar isyancıları yalnız bırakarak adadan ayrıldılar. İsyan,
Osmanlı donanmasının adaya yaklaşmasıyla son buldu.
Rus donanması 1770 yılında Ege'de Çeşme limanında bulunan Osmanlı donanmasını
yaktı. Çeşme felaketinden sonra Ruslar Çanakkale Boğazı'na kadar ilerlediler.
Kaptan-ı Deryalığa getirilen Cezayirli Hasan Paşa Rus donanmasını Ege Denizi'nin
dışına attı. Rus saldırıları karadan devam etti. Ruslar Kırım'da önemli
başarılar elde ettiler.
Rusların bu başarılarından dolayı diğer Avrupalı devletler siyasetlerini
değiştirmeye başladılar. Kırım bozgunundan sonra Ruslar, Rusçuk ve Silistre'yi
kuşattılar. Başarısızlıkla sürüp giden Osmanlı-Rus savaşının bütün acı ve
huzursuzluğunu yaşayan Sultan Üçüncü Mustafa, bu savaşın Osmanlı Devleti
açısından önemini biliyordu.
Bütün olumsuzluklara rağmen 1773 yazında bizzat ordunun başında sefere çıkmak
istedi. Fakat cephelerden gelen son acı yenilgi haberleri kendisini büyük üzüntü ve
ümitsizliğe düşürdü ve 21 Ocak 1774 Cuma günü öğle ezanı okunurken vefat etti. |