Yavuz Sultan Selim, babası Sultan İkinci Bayezid ve
kardeşleri ile taht mücadeleleri vererek tahta çıktığında, Osmanlı Devleti
sıkıntılı bir dönem yaşıyordu. Bu bunalımlı dönemin en büyük sebebi Doğu'daki
Şii-Safevi Devletiydi. Bu devletin ortadan kalkmasıyla huzur sağlanacak ve Türkistan
yolu Osmanlılara açılacaktı.
Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek
bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Yavuz Sultan Selim, 1514 yılı baharında
ordusuyla birlikte İran seferine çıktı. Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e
doğru yürüyüşüne devam etti.
Çaldıran'da 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Osmanlı kuvvetleri büyük
bir zafer kazanırken, Safeviler bozguna uğradılar. Şah, kaçarak hayatını zor
kurtardı.
Yavuz yoluna devam ederek Tebriz'e girdi. Şehirdeki birçok sanatçı ve ilim
adamı İstanbul'a gönderildi. Bu zafer sonucunda Şah İsmail eski prestijini kaybetti.
Bu sayede Doğu Anadolu'da Osmanlılar için bir tehlike kalmamış oldu.
15 Eylül 1514'te de Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Yavuz'un amacı, kışı
orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle almaktı. Ancak şartlar müsait olmadığı
için Amasya'ya gidildi. Çaldıran Zaferi'nden sonra, Erzincan, Bayburt kesin olarak
Osmanlı hakimiyetine geçti. Kemah kalesi alındı. 12 Haziran 1515'de kazanılan
Turnadağ zaferi ile Dulkadiroğlu beyliğine son verildi. Diyarbakır, Mardin ve
Bitlis Osmanlı hakimiyetine girdi. Böylece Anadolu'da Türk birliği sağlanmış oldu. |